18 Mayıs 2020 Pazartesi

ULUCANLAR CEZAEVİ MÜZESİ

Hangi köşesine giderseniz gidin, Ulucanlar Cezaevinde ziyaretçileri farklı bir anı, farklı bir hikâye, 81 yıllık bir siyasi ve sosyal tarih karşılıyor. Bütün yaşanmışlıkları ile şimdi bambaşka bir yüzle ziyaretçilerini ağırlayan Ulucanlar Cezaevi, bizleri Türkiye’nin yakın tarihi ile kendi içsel yolculuğumuza da çıkarıyor. İçsel yolculuğumuzda; bir iç hesaplaşma ve özeleştiri yapmamıza da olanak sağlıyor.

Geçmişimizi tanımak, geleceğimiz hakkında bilgi sahibi olmaktır düşüncesi ile Ulucanlar Cezaevini ikinci kez gezmek ve anıları tekrar fotoğraflamak istiyorum. Tekrar gezmek istediğim Ulucanlar Cezaevi’nin yapılış tarihi, cumhuriyetin ilk yıllarına dayanıyor. 1925 yılında inşa edilen cezaevinin geçmişi, Türk siyasi hayatından kesitler sunuyor adeta.

Ulucanlar Cezaevi sadece infazların değil, tanınmış mahkumları ile de tarihe ismini yazdırdı. Çok sayıda yazar, gazeteci ve şair girdi kapısından. Darbeler ve sıkıyönetim dönemlerinde birçok yazarın, politikacının, öğretmenin ve sinemacının yolu geçti Ulucanlar’dan. Açık kaldığı 81 yıl boyunca adı acılarla, işkencelerle ve idamlarla anıldı. Farklı suçlardan pek çok mahkûmun kaldığı Ulucanlar Cezaevi 1 Temmuz 2006 yılında kapatıldı. Ne olacağı konusunda uzun tartışma ve yorumlar yapıldı ve en iyi sonuca gidildi. Altındağ Belediyesi tarafından restore edildikten sonra müze olarak kapılarını Temmuz 2011 tarihinden itibaren ziyaretçilerine açtı.

Adı infazlarla, işkenceyle, acıyla anılan Ulucanlar Cezaevi, tüm bu gerçekleri ile bugün bambaşka bir görev üstleniyor. Yok saymak için değil, ders çıkarmak için, unutturmak için değil tekrar umut edebilmek için ziyaretçilerini ağırlıyor. Birkaç yıl öncesine kadar sadece mahkumların girdiği Ulucanlar Cezaevi, tüm geçmişi ile artık yeni ziyaretçilerini misafir ediyor. Müzenin açılışı olan 2011 yılında, Türkiye’de bir ilki gerçekleştirdiklerini ifade eden Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki, “Ulucanlar Cezaevi Ankara için önemli bir simge. Burasının yıkılmasına izin veremezdik. Ankara’nın kültür ve turizm hayatına önemli bir eser kazandırdığımızı düşünüyorum” diyerek projeye verdiği önemi gözler önüne seriyordu.

Açıldığı ilk günden bu yana 350 binden fazla kişi tarafından ziyaret edilen Ulucanlar Cezaevi Müzesi, Türkiye’nin ilk Cezaevi Müzesi olmasının yanı sıra, bir birinciliğe daha imza atmış durumda. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın verilerine göre, Ulucanlar Cezaevi Müzesi 2012 yılında Ankara’daki tüm özel müzeler içinde en çok ziyaret edilen müze olurken, Türkiye genelinde ise ilk 10’a girmeyi başarmış.

Altındağ Belediyesi 2007 yılında Ankara’nın kent kimliğini tekrar ortaya çıkaracak çok önemli bir projeyi başlattı. Kaynaklarını en etkili kullanan kamu kuruluşu olarak, yerel yönetim alanında bir ilki gerçekleştirdi. Türkiye’nin en büyük ve en önemli yenileme çalışmalarından biri olan Ulucanlar Cezaevi’nin müze ve kültür merkezine dönüşümünü gerçekleştirdi.

Altındağ Belediye Başkanı Tiryaki; Müze olarak ziyarete açılan cezaevinin kapalı bölümünün ardından, cezaevinin yarı açık bölümünün de kültür, sanat ve kongre merkezi olarak kapılarını açtığını belirtiyor. Tiryaki “Ulucanlar Cezaevi Müzesi’nin Ankara için önemli bir simge olduğuna inanıyorum. Buranın yıkılmaması ve müze olarak hizmete açılması için uzun süre mücadele ettik. Bugün müzenin bu kadar çok ziyaret edilmesi, emeklerimizin boşa çıkmadığını gösteriyor” diyor.