26 Mayıs 2020 Salı

ESKİ ULUS MEYDANI


Küçük bir bozkır kasabası iken koca bir ülkenin Başkenti olan Ankara’nın en eski semti Ulus’un tarihi yapısının hikâyelerini ve mimarisini ancak aktif çalışma hayatım bitince öğrenmeye başladım.

Ankaralılar bilir. Eski Ankara Ulus’tur. Ulus Ankara’nın ilk merkezidir. O zamanki adıyla Taşhan Meydanı'dır. Genç cumhuriyetin, başta meclis binası olmak üzere, kamu binalarının yer aldığı bir açık alandır.

Cumhuriyet Caddesi'ne bakış
Taşhan Binası
19. yüzyılın sonunda, 1892’de demiryolunun Ankara’ya gelmesiyle, 1895-1902 yılları arasında Ankara Valisi Abidin Paşa’nın mektupçusu İsmail Bey tarafından Taşhan binası yaptırılmıştır.  Önündeki açık alan da Taşhan Meydanı olarak anılmaya başlamış.  Aslında Taşhan meydan değil, mezarlıkların olduğu bakımsız bir açık alan. Ekonomi geliştikçe, demiryoluna bağlı olarak, ithalat ve ihracatın gelişmesiyle bakımlı hale dönmeye başlamıştır.

Taşhan Palas (Dericizade Arşivi)
Taşhan Meydanı, meydana Ulus Cumhuriyet Anıtı  konulunca Hâkimiyet-i Milliye yani Ulus adını almıştır.


Ankara Ulus Cumhuriyet Müzesi
Ulus Meydanı’ndaki Ulus Cumhuriyet Anıtı, Yenigün Gazetesi’nin öncülüğünde Türk halkı tarafından yaptırılmıştır. Türk hükümetince açılan uluslararası yarışmanın birincisi Avusturyalı sanatçı Heinrich Krippel’e 1925 yılında sipariş edilmiş, Viyana’da Birleşik Maden İşletmeleri’nde döktürülen heykel, 24 Kasım 1927’de bir törenle Sümerbank Binası önündeki meydana dikilmiş ve meydanın genişletilmesi sırasında ilk yeri değiştirilerek bugünkü yerine taşınmıştır.

Ön ve arka düzlemde yer alan figürler arasına yerleştirilmiş ana kaidede, asker giysileri içindeki Atatürk, Sakarya adlı atı üzerinde gösterilmiştir. Kaide üzerindeki kabartmalarda Türk halkının kökeni, kazandığı Kurtuluş Savaşı, Atatürk’ün Ankara’ya gelişi gibi konular anlatılmıştır. Yeni Gün adıyla da bilinen anıtın dört yanında, taş kaideler üzerinde bronz dökümden dört figür bulunur. Bunların ikisi ülkesini koruyan ve gözeten Türk askeri, Mehmetçik’i; diğer ikisi ise Türk kadınını, halk arasında ulusal dayanışmanın kahramanı “Kara Fatma” olarak bilinen mermi taşıyan kadın anayı simgeler.

Ulus Cumhuriyet Anıtı da Kızılay’daki Güven Anıtı gibi çevreyle olan oransal ilişkinin bozulması, özellikle Ulus’a yapılan Emek İşhanı’nın etkisiyle, bir zamanların “büyük” anıtı olma özelliğini kaybetmiştir.


Ankara Palas
Ulus Meydanı kentin ilk kamusal mekânı olarak Eski Ankaralılar ile Yeni Ankaralıların buluşma ve toplanma yeridir. Her iki grup da 1940’lara dek Ulus’u merkez olarak kullanmış, gündelik uğraşlarını burada sürdürmüş, çeşitli tören ve kutlamalarla Cumhuriyet coşkusunu burada birlikte yaşamışlardır.

1900’lerin başında sadece birkaç küçük konaklama yerinin olduğu Ankara’da, başkent oluşunun ardından bu tür mekânların çoğaldığı görülmektedir. 1928’lerde sayıları on civarında olan oteller sadece konaklama amacıyla değil, Ankara bürokratlarının ve ailelerinin bir araya geldiği, yemek yiyip sohbet ettiği, yabancıların uğradığı, resmi toplantıların yapılıp, politik kararların alındığı çok amaçlı mekânlar olarak kullanılmaya başlanmıştır. Bu mekânlardan en önemlisi Taşhan’dır. 1928 yılına kadar önemli bir sosyal görevi yerine getirmiştir.

1928 yılında: Taşhan’ın yıkılarak yerine yeni ve modern bir banka binası yapılması için proje yarışması açılır. Ankara İmar Planı yarışmasını kazanan ve Plan Danışmanı olan Prof. Hermann Jansen: Taşhan’ın yıkılmasını istemez, ancak itirazlarına rağmen, Taşhan yıkılmıştır. Yeni yapı 1937-1938 yılları arasında inşa edilmiştir. Dairesel formda yapılan yapıda, modern mimari anlayışı uygulanmıştır. Yani: bina bittiğinde, Ankara’nın en modern binası ortaya çıkar. Tren garından gelen aksın bakış açısını oluşturacak şekilde tasarlanmıştır.

Ankara Sümerbank Binası
Yapının eliptik giriş holü: en etkileyici bölümüdür. Bu giriş holüne: anıtsal bir merdivenle ulaşılan ana kapıdan girilir ve bu merdivenin üstü: dairesel bir saçak ile kapatılmıştır. Eliptik giriş holüne göre simetrik olarak planlanmıştır. Bu planda, yapı arkaya doğru genişleyerek açılmış, öndeki Sümerbank satış mağazası ve banka kısmı alçak düzenlenmiştir. 1988 yılında özelleştirilen Sümerbank anıtsal binası günümüzde Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi ana yerleşkesi olarak kullanılmaktadır.

Taşhan Meydanı, Cumhuriyet sonrası politik ve bürokratik merkez özelliklerinin yanı sıra açılan sinema, pastane, bar ve diğer mekânlar ve kentsel açık alanlar ile aynı zamanda sosyal bir merkez haline gelmiştir. Ulus’ta ilk yıllardan başlayarak meydanlar, parklar, resmi yapıların bahçeleri ile modern ve yeni yaşamı yaygınlaştıracak çeşitli aktiviteler için kullanılmaya başlanmıştır. Bu açık alanlardan en çok bilineni Ankara Palas, Merkez Bankası ve Bankalar Caddesi üçgeninde kalan Millet Bahçesi’dir.

1930'larda Ankara Palas
Akasya ağaçları, ortasındaki havuzu ve ahşap sinema binası ile Ulus Ankaralıların çeşitli kutlamaları yaptığı meydandır. Sakarya Meydan Savaşı zaferi, ilk İşçi Bayramı ve bando dinletileri için yoğun olarak kullandıkları yerdir. Törenlerin izlenme yeri, milletvekillerinin ve bürokratların dinlenme mekânı olan Millet Bahçesi’nde sinemaseverler için her gece yapılan film gösterimleri büyük ilgi çekmiştir.

1924 yılında kurumsal bir işleyişle yenilenmiş, kare biçiminde sahnesi olan, localısinema binasında gerçekleştirilmeye başlanmış, bina tiyatro temsillerine, dahası Büyük Orkestra’nın Ankara’daki ilk konserine de ev sahipliği yapmıştır. Bahçede bu etkinliklerin yanı sıra modern ve yeni yaşamın yaygınlaşması ve sergilenmesi amacıyla özel günlerde hafif müzik eşliğinde gençler dans etmekte, yaşlılar Türk Müziği konserleri dinlemektedir.

Ankara’nın ilk çiçekçisine de ev sahipliği yapan bahçe içerisinde Atatürk’ün de sıklıkla gittiği bir lokanta ve çay bahçesi bulunmaktadır. 1925 yılında Fresco Bar adıyla açılmış olan lokanta o yıllarda bir buluşma mekânı olarak Ankara’nın sosyal yaşamına damga vurmuştur. Millet Bahçesi 1926 yılında kapatılmış, bahçenin bir kısmına 1933 yılında sıra dükkânlardan oluşan Şehir Çarşısı yapılmıştır. 

Ankara Palas

Ankara Cumhuriyet Caddesi ilk T.B.M.M.  
Ankara’da yaşamı renklendiren kentsel açık alanların bir diğer örneği ise T.B.M.M.’nin o zamanki ikinci binasının halka açık bahçesidir. Kademeli şelaleleri olan havuzların, heykellerin yer aldığı bu bahçede bulunan sahnede konserler verilmekte, her hafta tekrarlanan bu konserlere Ankaralılar büyük ilgi göstermişlerdir.

Fotoğraf Kaynakları:
1) Eski Ankara fotoğrafları arşivi
2) Dericizade fotoğraf arşivi
3)Prof. Dr. Adile Nuray BAYRAKTAR  Başkent Üniversitesi Öğretim Üyesi 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder