ULUCANLAR CEZAEVİ MÜZESİ
Hangi köşesine giderseniz gidin, Ulucanlar Cezaevinde ziyaretçileri farklı
bir anı, farklı bir hikâye, 81 yıllık bir siyasi ve sosyal tarih karşılıyor.
Bütün yaşanmışlıkları ile şimdi bambaşka bir yüzle ziyaretçilerini ağırlayan
Ulucanlar Cezaevi, bizleri Türkiye’nin yakın tarihi ile kendi içsel
yolculuğumuza da çıkarıyor. İçsel yolculuğumuzda; bir iç hesaplaşma ve
özeleştiri yapmamıza da olanak sağlıyor.
Geçmişimizi tanımak, geleceğimiz hakkında bilgi sahibi olmaktır düşüncesi
ile Ulucanlar Cezaevini ikinci kez gezmek ve anıları tekrar fotoğraflamak
istiyorum. Tekrar gezmek istediğim Ulucanlar Cezaevi’nin yapılış tarihi,
cumhuriyetin ilk yıllarına dayanıyor. 1925 yılında inşa edilen cezaevinin
geçmişi, Türk siyasi hayatından kesitler sunuyor adeta.
Ulucanlar Cezaevi sadece infazların değil, tanınmış mahkumları ile de
tarihe ismini yazdırdı. Çok sayıda yazar, gazeteci ve şair girdi kapısından.
Darbeler ve sıkıyönetim dönemlerinde birçok yazarın, politikacının, öğretmenin
ve sinemacının yolu geçti Ulucanlar’dan. Açık kaldığı 81 yıl boyunca adı
acılarla, işkencelerle ve idamlarla anıldı. Farklı suçlardan pek çok mahkûmun
kaldığı Ulucanlar Cezaevi 1 Temmuz 2006 yılında kapatıldı. Ne olacağı konusunda
uzun tartışma ve yorumlar yapıldı ve en iyi sonuca gidildi. Altındağ Belediyesi
tarafından restore edildikten sonra müze olarak kapılarını Temmuz 2011
tarihinden itibaren ziyaretçilerine açtı.
Adı infazlarla, işkenceyle, acıyla anılan Ulucanlar Cezaevi, tüm bu
gerçekleri ile bugün bambaşka bir görev üstleniyor. Yok saymak için değil, ders
çıkarmak için, unutturmak için değil tekrar umut edebilmek için ziyaretçilerini
ağırlıyor. Birkaç yıl öncesine kadar sadece mahkumların girdiği Ulucanlar
Cezaevi, tüm geçmişi ile artık yeni ziyaretçilerini misafir ediyor. Müzenin
açılışı olan 2011 yılında, Türkiye’de bir ilki gerçekleştirdiklerini ifade eden
Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki, “Ulucanlar Cezaevi Ankara için önemli
bir simge. Burasının yıkılmasına izin veremezdik. Ankara’nın kültür ve turizm
hayatına önemli bir eser kazandırdığımızı düşünüyorum” diyerek projeye verdiği
önemi gözler önüne seriyordu.
Açıldığı ilk günden bu yana 350 binden fazla kişi tarafından ziyaret edilen
Ulucanlar Cezaevi Müzesi, Türkiye’nin ilk Cezaevi Müzesi olmasının yanı sıra,
bir birinciliğe daha imza atmış durumda. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın
verilerine göre, Ulucanlar Cezaevi Müzesi 2012 yılında Ankara’daki tüm özel
müzeler içinde en çok ziyaret edilen müze olurken, Türkiye genelinde ise ilk
10’a girmeyi başarmış.
Altındağ Belediyesi 2007 yılında Ankara’nın kent kimliğini tekrar ortaya
çıkaracak çok önemli bir projeyi başlattı. Kaynaklarını en etkili kullanan kamu
kuruluşu olarak, yerel yönetim alanında bir ilki gerçekleştirdi. Türkiye’nin en
büyük ve en önemli yenileme çalışmalarından biri olan Ulucanlar Cezaevi’nin
müze ve kültür merkezine dönüşümünü gerçekleştirdi.
Altındağ Belediye Başkanı Tiryaki; Müze olarak ziyarete açılan cezaevinin
kapalı bölümünün ardından, cezaevinin yarı açık bölümünün de kültür, sanat ve
kongre merkezi olarak kapılarını açtığını belirtiyor. Tiryaki “Ulucanlar
Cezaevi Müzesi’nin Ankara için önemli bir simge olduğuna inanıyorum. Buranın
yıkılmaması ve müze olarak hizmete açılması için uzun süre mücadele ettik.
Bugün müzenin bu kadar çok ziyaret edilmesi, emeklerimizin boşa çıkmadığını
gösteriyor” diyor.
Yorumlar
Yorum Gönder