Ankara Çengelhan Rahmi M. Koç Müzesi
Döneminin en büyük dört hanından
biri olan Çengelhan, çok sayıda oda ve ''develik'' kısmı ile hizmet vermiş.
Çengelhan, kareye yakın dikdörtgen planlı mimari yapısıyla Klasik Osmanlı kent
içi hanlarının güzel bir örneğini oluşturur. Çengelhan'ın ortasında üstü açık
bir avlu bulunmaktadır. Hanın üst katlarında konuk odaları, alt katlarında ise
develik olarak adlandırılan büyük ve geniş odalar bulunmaktadır. Develerin
bağlandığı bu odalarda bazen kalabalık gruplar da kalabiliyormuş.
20. yüzyılın sonlarına doğru,
terkedilmeden önce; tiftik, yapağı, ham deri toptan satışlarının yapıldığı bir
tabakhane ve yün deposu olarak kullanılmış. Etrafı tonoz örtülü revakla çevrili
avlunun bir kenarında bulunan yapı, Koç Holding'in kurucusu Vehbi Koç'un iş
yaşantısına başladığı dükkâna da ev sahipliği yapmış. Çengelhan, Rahmi M. Koç
Müzecilik ve Kültür Vakfı tarafından Vakıflar Genel Müdürlüğü'nden kiralanarak
restore edilmiş ve 2005 yılından itibaren sanayi müzesi olarak hizmet vermeye
başlamıştır. Müzede, İnsanoğlunun yaratıcılığı ve çalışkanlığı ile bezenmiş,
yetenekli mühendisler ve zanaatçılar tarafından yapılmış objeler ile muhteşem
güzellikler sunulmaktadır.
Toplam 32 odada; denizcilikten
karayolu taşımacılığına, havacılıktan tıbba kadar pek çok sanayi kolunun
geçmişini gözler önüne seren 3 000’den fazla obje ile ziyaretçilerini
karşılamaktadır. Müzenin birinci katında Raylı Ulaşım, Oyuncaklar, İletişim,
Denizcilik, Günlük Yaşam, Rahmi M. Koç Galerisi, Havacılık bölümleri yer
almaktadır. Müze; ulaşım, sanayi ve iletişim tarihine adanmış olmakla birlikte,
koleksiyonda Ankara ve Mustafa Kemal Atatürk ile ilgili objelere de yer
verilmiş.
Müzenin zemin katında Makineler,
Vehbi Koç Dükkânı, Karayolu Ulaşımı ve Esnaf Sokağı yer alırken bodrum katında
da Tarım bölümü yer almaktadır. Minyatür modellerden başka sandal ve arabalar
gibi birebir ölçülerde objeleri de kapsamaktadır. Yalnız Müze binası bile
evrensel cazibesi, romantik ortamı, tarihi ve keyifli atmosferiyle görülmeye
değer.
Çengelhan'ın ortasında üstü açık
avluda konumlanmış olan Çengelhan Brasseria, 80 kişilik masa ve 250
kişilik kokteyl kapasitesine sahip. Ankara'nın seçkin davetlerine ev sahipliği
yaptığını öğrendiğim Çengelhan Brasseria tarihi ve sanatı içinde barındıran
ender mekânlardan biri olarak karşımıza çıkıyor. Menüye baktığımda fiyatlar
bakımından da ender olduğunu gördüm. Bütçemin bu mekânda yemek yememe uygun
olmadığını görmek beni üzdü ise de mekânı görmekten keyif aldım.
Bir görevliye fotoğrafımı çektirerek, yemek yemesem de tarihin içinde yerimi almış oldum. Müzeden ayrıldığımda Ankara Kalesi’ni bir kez daha gezmek üzere Hisar Kapısına yöneldim.
Altındağ’ın
en yüksek yerinde konuşlanmış olan Ankara Kalesi Ankara’nın en önemli
sembollerinden biridir. Hititlerden bu yana hep aynı yerde bulunan kale
Romalılar, Bizanslılar ve Selçuklular dönemlerinde birçok kez onarılmış. İç
kale ve çevresini kuşatan dış kaleden oluşmaktadır. Kaleiçi Mahallesinde yaşam
devam ediyor. Büyük bir bölümünde evler harabe halinde, Hisar kapısı
civarındaki evler ve konaklar aslına uygun olarak yenilenmiş. Bu şirin evler
turistik dükkânlara, sanat evlerine, kafelere, restoranlara ve oteller
dönüşmüş. Kendimi zamanda yolculuk yapmış gibi hissettim.
Yorumlar
Yorum Gönder