Hamamönü Ankara Evleri
Ankara’nın en eski yerleşim bölgesi olan, ilk yerleşim
çekirdeğini oluşturan Hamamönü bölgesi, Altındağ Belediyesi’nin 2007 yılında
başlattığı yenileme çalışmaları sonrasında yeniden yaşanılır mekânlar haline
getirilmiş. Bölge sakinlerinin sağlıklı bir kentsel çevrede yaşam kalitesini ve
koruma kullanma bilincini geliştirmeye öncelik veren Altındağ Belediyesi, aynı
zamanda bölgeyi kültür turizminin çekim bölgesi haline getirmek amacıyla
yenileme, yeniden kurma, yeniden tasarımlama ve Sağlıklaştırma çalışmalarını
tamamlamıştır.
Çok zengin bir kültürel yapıya sahip olmasına, coğrafi konumu
ve ulaşım aksları bakımından Türkiye’nin merkezinde bulunmasına rağmen turizm
acentelerinin günü birlik ziyaret ettiği Ankara, Hamamönü ve çevresinde
gerçekleştirilen yenileme çalışmaları sonrasında, turizm açısından önemli bir
nokta haline gelmiştir. Ankara turizmi, Hamamönü sayesinde günübirlik
ziyaretlerden çok daha fazlasını almaya başlamıştır. Dutlu, İnci, Fırın,
İnanlı, Mehmet Akif Ersoy, Hamamönü ve Sarıkadı sokaklarında yapılan yenileme
çalışmaları sonrasında Ankara’nın tam orta yerinde turistik ve masal gibi bir
bölge oluşturulmuş.
Yine edindiğim bilgilere göre; yenileme çalışmaları
kapsamında bulunan Ulucanlar Cezaevinin müze, kültür, sanat ve kongre merkezine
dönüştürülmesi de var. Önümüzdeki yıllarda Ankara Kalesi’nden Ulucanlara kadar
tüm alanın yenilenme çalışmaları yapılacak. Ankara’da yerli ve yabancı
turistlerin en çok ziyaret edilen yerlerden biri olmayı başaran Hamamönü,
yapılan tanıtım çalışmalarıyla birlikte daha büyük kitlelere ismini duyurmaya
başlamış. Geçmiş aylar ve yıllarda Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Ankara Kalesi,
Etnografya Müzesi, Resim ve Heykel Müzesi, Hacıbayram Camii, Roma Hamamı ve
diğer birçok tarihi mekânı gezmiş ve yazmıştım.
Bu kez Altındağ Belediyesi’nin yenilediği Hamamönü Ankara
Evleri’ni görmek ve fotoğraflamak istiyorum. Sıhhiye’den Hacettepe’ye yönelerek
Adnan Saygun Caddesi’ne giriyor ve Talatpaşa Bulvarı’na ulaşıyorum. Talatpaşa
Bulvarı’nın kuzeyinde, Ulucanlar Caddesi ile Talatpaşa arasındaki bölgede
yenileme çalışmaları devam ediyor. Talatpaşa Bulvarı kıyısındaki evlerin büyük
bir bölümü yenilenmiş. Altındağ Belediyesi nikâh salonunu geçerek Ulucanlar
Caddesi’ne giriyorum. Çevreyi gözden geçirdikten sonra Enez, Basmalı ve Divan
Sokakları izleyerek, tekrar Talatpaşa Bulvarı’na çıkıyorum.
Bu yolculuğum sırasında, Altındağ Belediyesi tarafından kullanım
hakkı bedelsiz olarak Gazi Üniversitesi’ne verilen Ankara Somut Olmayan
Kültürel Miras Müzesi’ne rastlıyorum. Müzeye giriyorum. Tez konusu müze olan ve
lisansüstü öğrencisi olan Osman adındaki genç bir arkadaş müzeyi gezdirerek
beni bilgilendiriyor. Hamamönü’ndeki bir Ankara evi geleneksel Ankara Somut
Olmayan Kültürel Miras Müzesi’ne dönüştürülmüş.
Hamamönü gibi tarihsel bir mekânda kurulmuş olan müzede
Ankara’nın kültürel mirasına ilişkin uygulamalı müzecilik faaliyetlerinin
yapılması ile hem Ankara’nın kültürel mirasının yerli ve yabancı turistlere
tanıtılması hem de Ankara’nın turizm potansiyelinin kültürel alanının
canlandırılması planlanıyor. Müzeyi geçerek bulvar boyunca gezimi
sürdürüyorum. Bulvar boyunca oturma ve dinlenme mekânları oluşturulmuş.
Bir süre sonra da Tarihi Karacabey Hamamı’na ulaşıyorum. 574
yıllık bir geçmişi olan hamamın Karacabey Külliyesi’nin bir parçası olduğunu
öğreniyorum. İmaret, cami, türbe ve hamamdan oluşan Tarihi Karacabey Hamamı
Vakıf Külliyesi Osmanlı Sultanı II. Murat’ın Kadı Askeri olan Celalettin
Karacabey tarafından 1440 yılında yaptırılmış. Ankara’nın en eski eserlerinden
biri olup, Hamamönü Semti de adını Karacabey Hamamı’ndan almış. Tarihi hamamın
yenilenme çalışmaları 1988 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü’nce başlatılmış ve
1990 yılında tamamlanarak, hizmete açılmıştır. İçeri girerek hamamı tanımak ve
fotoğraflamak isteğimi söylüyorum. Görevliler isteğimi kabul ediyorlar, ben de
birkaç fotoğraf çekme olanağına kavuşuyorum.
Tarihi Karacabey hamamını gezdikten sonra, Talatpaşa
Bulvarı’nın altına, güney bölümüne geçiyorum. Bu bölümde Hacettepe Üniversitesi
Kampüsü, Mehmet Akif Ersoy Parkı ve yenilenmesi tamamlanmış Ankara Evleri ile
Altındağ Belediyesi Sanat Sokağı bulunuyor. Ben bölgenin doğusunda bulunan Hamamönü
Sokak ile Sarıkadın Sokak yolunu tercih ederek fotoğraflamayı seçiyorum.
Hamamönü Sokak bölgesinde Hamamönü Saat Kulesi ile Mehmet Akif Ersoy’un heykeli
bulunuyor.
Sarıkadın Sokak çölde bir vaha gibi olmuş. Kafeler, büfeler,
el ürünleri pazarı, kitap ve kırtasiye dükkânları, kebap ve pizza, market,
eczane ve sanat sokağı ve hediyelik eşya satan dükkânlar yer alıyor. Yol
üzerinde solda, Altındağ El Ürünleri Pazarı bulunuyor. El Ürünleri Pazarı’nı
barındıran binanın otantik bir yapısı var. İlgimi çekiyor ve fotoğraf
karelerimde yerini alıyor. İçeri girerek, satış yapanlardan bilgi alıyorum.
Pazarda 12 tezgâh yer alıyor.
Bu tezgâhlarda satış yapan hanımlar, Altındağ
Hanımlar Eğitim ve Kültür Merkezi’ne üye olanlar. Çeşitli semtlerde kurulmuş olan Hanımlar Eğitim ve Kültür
Merkezleri birer okul gibi, birer sanat ve zanaat okulu gibi işlev görüyor. Bu
merkezlere gelen ev hanımları hobi ve beceri kurslarına katılıyor. Bu kurslarda
edindikleri bilgi ve becerilerle, tamamı el emeği olan ve geniş bir yelpazeye yayılan
ürünler ortaya çıkarıyorlar. Bu ürünlerin arasında takılar, iğne oyaları, deri
tasarımlar, tel kırma ve örgüler, ev aksesuarları, bez bebek, yağlı ve suluboya
resimler, sabundan biblo ve matruşkalar bulunmaktadır.
Ev hanımlarına önemli bir gelir kaynağı olan el ürünlerinin
satıldığı pazarı geçerek, beni heyecanlandıran ve gururlandıran ‘’Sanat
Sokağı’na geçiyorum. Kültür ve Sanat alanında Ankara’nın önemli merkezlerinden
biri olmayı amaçlayan Altındağ Belediyesi, 2010 yılında Hacettepe Üniversitesi
ile imzalanan bir protokolle ‘’Sanat Sokağı’’ projesini gerçekleştirmiş.
Bölgedeki 22 ayrı yapının yenileme çalışmalarında yeniden tasarımı, yeniden
kurulması gerçekleştirilmiş. Bir sanat merkezi haline gelen Sanat Sokağı,
Ankara’nın değişik semtlerinden gelen sanatçıların buluşma ve kucaklaşma yeri
olarak tasarımlanmış.
Sanat Sokağı’nda bulunan 22 Ankara Evi; dokumadan işleme
sanatlarına, bakırcılıktan ağaç işlerine, suluboya resimden yağlıboya resme,
taş süslemeden hat, tezhip, minyatür ve çini gibi el sanatlarında usta
sanatçıları ağırlamaktadır. Ayrı bir yazı konusu yapmayı düşündüğüm Sanat
Sokağı Ankara Evleri’nin üst katları atölye, alt katları ise sergi ve satış
salonu olarak kullanılmaktadır.
Bölgenin ve sokaklarının en önemli özelliği ise
henüz mahalle havasını yitirmemiş olmasıdır. Yenilenen evler boşaltılmamış,
eski sahiplerinin oturması sağlanmış. Taşıt trafiğinin olmadığı sokaklarda kapı
önlerindeki bank ve sandalyelerde oturan mahalle sakinleri ile top oynayan
çocukları görebilirsiniz. Bu uygulama örnek bir uygulama olarak karşımıza
çıkıyor. Darısı diğer ilçelerimizin başına diyerek yazımı sonlandırıyorum.
Yorumlar
Yorum Gönder